
5. Bilgi, Taassubu Önler
Taassup; bir fikre veya inanışa körü körüne aşırı derecede bağlanıp ondan başkasını düşünememe durumudur. Dinimiz bizlere bağnazlıktan kaçınmamızı emretmiştir. Kur’an’a göre taassuptan kurtulmanın yolu, aklı kullanmaktır. Akıl doğru bilgi ile hakikate ulaşır. Zira doğru bilgiler, taassubu önler ve insanı bağnazlıktan kurtarır. Nitekim dinimiz, doğru bilgiye sahip olmayı ve körü körüne bir şeyin peşinden gitmemeyi öğütler. Bu husus Kur’an’da şöyle ifade edilir: ”Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine
düşme...
“Üstlerinde kanatlarını açıp kapatarak uçan kuşları (hiç) görmediler
mi? Onları (havada) rahman olan Allah’tan başkası tutmuyor…” Mülk suresi, 19. ayet.
“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün art
arda gelişinde akıl sahipleri için gerçekten açık ibretler (ayetler)
vardır.” Âl-i İmrân suresi, 190. ayet.
Yukarıdaki ayetlerde anlatılmak istenen ortak noktayı belirtiniz.
*******
“Karganın biri seke seke yürüyen güzel bir keklik görmüş. Kekliğin güzelliğine ve alımlı yürüyüşüne hayran olmuş. Kekliği sürekli izlemeye başlamış. Tek gayesi keklik gibi olmakmış. Keklik bu durumdan rahatsız olmaya başlamış ve ‘Ne kadar benzerse benzesin, hiçbir şey aslı gibi gerçek olamaz. Çaban boşunadır. Bu durumdan vazgeç.’ demiş. Fakat karga bir türlü vazgeçmemiş ama keklik gibi yürümeyi de öğrenememiş. Zavallı karga kendi yürüyüşünü de unutmuş. Herkese karşı gülünç duruma düşmüş.”
Yukarıdaki kıssanın ana fikri nedir?
*******
Taassup sahibi kişiler, körü körüne başkalarını taklit ederler. Bu kimseler; inatçılık, aşırı taraftarlık, başkalarına karşı üstünlük ve farklı görüşlere tahammülsüzlük gibi olumsuz davranış sergilerler.
Taassubun bir nedeni insanların atalarından gördükleri her şeyi olduğu gibi kabul etmeleridir. Atalarına saygı duymak, insan için bir fazilettir. İnsan, atalarının tecrübelerinden ve tarihten ders almalıdır. Ancak onların görüşlerini bütünüyle kabullenip taklit etmemelidir. Onların doğrularına sahip çıkmalı, yanlışını da reddetmelidir.
“Çirkin bir iş işledikleri vakit, ‘Biz atalarımızdan böyle gördük.’ derler...” Ârâf suresi, 28. ayet.
Yukarıdaki ayeti dikkate alarak bilgisizce başkalarına uymanın sakıncaları nedir?
Allah, körü körüne bir fikri ya da kişiyi taklit etmeyi doğru bulmaz. İslam dinine göre insan, aklını kullanarak, düşünerek bilinçli bir şekilde davranmalı ve taklitten kaçınmalıdır. Kur’an’da körü körüne atalarını taklit edenler bir ayette şöyle uyarılır: “Onlara, ‘Allah’ın indirdiğine uyun.’ denildiği zaman onlar, ‘Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız.’ derler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamışlarsa?” Buna göre insan, güzel ve doğru olanı örnek almalı ama bilinçsizce taklit etmemelidir.
Taassup, insanı bilgiden uzaklaştırır, araştırma yapmaktan alıkoyar ve insanda ön yargı oluşturur. Taassup, bilgisizlikten kaynaklanır. Bilgi olmayınca cahillik öne çıkar. Allah, gerçek karşısında insanın kendi kötü arzularına uymasını doğru bulmaz ve insanları bilgisizliğin ve bağnazlığın yol açacağı sapmalardan uzak durmaya çağırır. İnsanın yaptığı işlerde doğru yanlış demeden akla, fikre ve muhakemeye başvurmaması onu taassuba düşürür. İnsan, kendini haklı çıkarmak adına, yanlış bir şeye bile bile doğru dememelidir. Konuyla ilgili olarak Kur’an’da şöyle buyrulur: “Onlar bir kötülük yaptıkları zaman, ‘Babalarımızı bu yolda bulduk. Allah da bize bunu emretti.’ derler. De ki: Allah kötülüğü emretmez. Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?”
İslam, düşünmenin önündeki tüm engelleri kaldırmış, düşünmeyi ve düşündüğünü ifade etmeyi teşvik etmiştir. Düşünmeyi engellemek, insanın yaratılış amacına aykırıdır. İnsanın farklı fikirlere de ihtiyacı vardır. Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı yerde gelişme ve ilerleme olamaz. İnsan, düşüncelerini özgürce açıklayamıyorsa ya da açıkladığında tepkiyle karşılaşıyorsa orada taassup var demektir. Bu da toplumun ilerlemesine engel olur. Kur’an’da bu değişime ve yeniliğe karşı çıkan bağnazlıktan şöyle söz edilir: “Andolsun biz bu Kur’an’da insanlara her çeşit misali getirip anlattık. Onlara bir ayet getirdiğin zaman inkâr edenler, ‘Siz (geleneklerimizi) iptal edenlerden başka bir şey değilsiniz.’ derler.”
“Akıl gibi zenginlik, bilgisizlik gibi yoksulluk, edep gibi miras, danışmak gibi dayanak olamaz.”Hz. Ali
“ İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.”Hacı Bektaş Veli
“Her kimse ki onda ilim yoktur, suyu olmayan şehir gibidir..”Hacı Bektaş Veli

